2015 yılı pek bir inişli çıkışlı geçti benim için.

Yeni yıla girerken 1 aylık kızım kucağımda, oğlum yanımda hüngür hüngür ağlıyorlardı. Küçük bebek içeren 2 çocuklu hayatımın ve 2015’in ilk ayları genelde uykusuz bir anne olarak geçti.

Flumserberg – İsviçre

Şubat’ta İsviçre içi gezilerimize ufaktan başladık. Kardan ve kıştan faydalanıp Zürih’e en yakın kayak merkezi Flumserberg’e çıktık. Alaz da ilk kayak dersini aldı. Şubat’taki bir başka hafta sonu da buz pateni yapmaya gittik.

Zürih – İsviçre

Mart ayında Beliz’in pasaportunun elimize ulaşmasıyla, dördümüzün ilk ülkeler arası gezisi gerçekleşti. Canımız, 8 sene yaşadığımız güzel şehir Londra’ya doğru ilk uçak yolculuğumuzu gerçekleştirdik…

İki çocukla Londra merkezde tek başıma gezinmek beni oldukça zorladı size de bahsetmiştim burada. Yine de çok güzel bir hafta geçirdik. Dört kişilik ailemizin bir ilki…

St James’s Park – Londra

Mart ayında, tek başıma iki çocukla Zürih içi gezilerimiz de arttı. İki küçük çocukla soğukta dışarıya çıkmak konusunda epey tecrübem oldu. Hangisini ilk giydirmeli, nasıl evden çıkmalı gibi farklı kombinasyonları denedim her defasında.

Zürih Zooloji Müzesi’ni çok beğendik. Birkaç kez de gittik. Kış mevsimi için güzel bir opsiyondu Zürih’te çocuklarla gitmek için.

Zooloji Müzesi – Zürih

Nisan ayında Türkiye’ye gittik. Uçak yolculuklarımız Alaz ile daha kolay, Beliz ile zordu. Ailenin bazı üyelerini Beliz ile tanıştırmak için Türkiye’de o şehirden bu şehire koşturmacalı iki hafta geçirdik. İstanbul’da şansımıza nefis bir bahar ayı vardı.

Eminönü – İstanbul

Mayıs ayında baharın gelişi ve güneşli günlerin artması ile kendimizi daha çok gezi planlarken bulduk. İlki hemen ayın ilk hafta sonu İnterlaken’e oldu. Brienz ve Thun gölleri kıyısında doğal güzellikler arasında birkaç gün ardından Lozan ve Gruyeres civarını da gezdik. Bu seyahatimizde ilk kez bir çikolata fabrikasında bulundum ben de. İsviçre içinde ilk araba ile uzun yolumuz oldu. Beliz neredeyse 6 aylıktı…

İnterlaken – İsviçre

Gruyeres – İsviçre

Mayıs ayı bitmeden İsviçre batısı ardından, doğuya çevirdik rotamızı. Avusturya ve Liechtenstein sınırlarını aştık.

Avusturya
Kayak sezonu bitmişti; yaz sezonu başlamamıştı. Yine de harika birkaç gün geçirdik ve çocuklarla birlikte çok rahat ettiğimiz bir otelde konakladık; Aquadome… Bu tatil sayesinde Avusturya otellerinin ne kadar kaliteli ve çocuk dostu olduğunu da öğrendim açıkçası.
Aquadome – Avusturya
Haziran ayı ile birlikte gene Türkiye yollarına düştük. Bu kez ilk kez iki çocukla tek başıma seyahat ediyordum. Türkiye içindeki gecikmeleri, iptalleri saymazsak çok da başarılı yolculuklar geçirdik. Biri 6 aylık, diğer 4 yaşında iki yavrumla…
Türkiye’de Zürih, İstanbul, Edremit ve Kütahya ardından gene İstanbul aktarması ile Zürih’e vardık. 
Uçakta
A photo posted by GezginAnne (@gezginanne) on Jun 8, 2015 at 10:54am PDT

Haziran’da İsviçre’deki keşiflerimiz de devam ediyordu. Rhein Fall, Ren Nehri üzerinde yeralan Avrupa’nın en büyük şelalesini görmeye gittik. Bu ay bir de Almanca kursuna başlamıştım. Hala bir cümle kuramam orası ayrı 🙂

Geldi Temmuz… Oğlum 1 yaş daha büyüdü, oldu 4… Türkiye seyahatimiz İzmir’e inen uçağımızla başladı. Önce Çeşme ve Alaçatı’da arkadaşlarımızla kısa bir tatil yaptık, çoluk çocuk…

Çeşme

A photo posted by GezginAnne (@gezginanne) on Jul 17, 2015 at 2:04am PDT

Sonra Bodrum’a geçtik. Deniz, kum ve güneş yaz mevsimi üçlüsüne doyamadan eve dönüş vakti geldi. Alaz kindergarten denilen zorunlu eğitime başlayacağından tatillerimiz kısıtlanmıştı. Neyse ki Zürih’te 30’lu dereceler, güneşli günler bizi bekliyordu. Göl kıyısındaki plajın daimi üyesi olduk havalar serinleyene dek…

Konstanz – Almanya

Ağustos’ta yine bir ilk gerçekleştirip araba ile Almanya sınırına geçtik, Konstanz Gölü ile ünlü Alman şehrine gittik.

Ağustos ayında her hafta sonu Zürih’te ayrı bir festival vardı. Avrupa’nın en önemli tiyatro festivallerinden biri Theater Spektakel ile tanıştık. Bu arada Alaz yeni okuluna başladı.

Bir hafta sonu da Flims şehrine gittik. Caumasee isimli müthiş güzel dağ gölüyle karşılaştık. Her hafta sonu yakın mesafelerde yürüyüş yapmaya başladık. Doğada bir gün geçirerek, taşınmamızın senesinde İsviçreliler’in bu aktif kültürünü de öğreniyorduk.

Uetliberg – İsviçre

Eylül ayında İsviçre içinde, Zürih çevresinde hafta sonu yürüyüşleri yapmaya devam ettik. Festivalleri de, yakından takip ediyorduk.

Portofino – İtalya

Ekim ayında İtalya tarafına çevirdik rotamızı. Milan güneyine, Camogli ve Portofino bölgelerini keşfettik. Denize girme imkanımız bile oldu. Güneşli günler ardından İsviçre’ye sonbahar değil, doğrudan kış gelmişti.

Çocukla olmasa da Luzern’e Hamlet oyununu izlemeye gittik Ekim ortasında. Böylece İsviçre’de bakıcı olayına da girişmiş olduk. Tabii Hürriyet Seyahat’te Gezgin Anne’nin tanıtıldığı röportaj da bu sırada Türkiye’nin en çok okunan gazetesinde yeraldı.

Aralık ayı Avrupa’da çok hareketli geçer Noel’den ötürü. Hastalıklardan fırsat buldukça Noel marketlere gittik. Bir de hayatımda başka bir ilki gerçekleştirme fırsatı buldum; Madonna’yı canlı izlemek…

Madonna Zürih’te

Yılın son gezisi ise yine Türkiye’ye oldu. İstanbul ardından Burhaniye ve bugün, 31 Aralık sebebiyle İstanbul’dayız yine.

Yeni yılda hedefim, 12 ayda 12 kayda değer gezi planlamak. Bakalım ne kadarı gerçekleşecek?

Herkese iyi seneler… Güzel günlerle ve kahkahalarla dolu bir 2016 yılı diliyorum herkese. Barış diliyorum…

Yazar

2 Yorum Var

  1. Çoğunu okuduğum için ne güzel bir hatırlatma oldu, aaa evet bunu da yapmışlardı falan diye baktım fotolara :9 Mutlu ve bol gezmeli seneler! <3

Yorum Yaz

Pin It
Bu sitedeki tüm içerikler Digital Millennium Copyright Act ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu'na istinaden koruma altındadır. Buradaki hiçbir içerik (Yazı, Fotoğraf, Video vb.) site KULLANIM ŞARTLARI'nda da belirtildiği üzere izinsiz olarak kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerde yayınlanamaz

© 2019 Tasarım Blogger Tasarım.