Yıllar önce yazmıştım Maldivler’e o zamanlar gitmesem de, neden çocuklarla da gidilebilir olduğunu burada…

Şimdi kendim gittim. Hem iki çocukla, hem de ‘single mom’ olarak… Gidenlerden dinlemişsinizdir zaten ya, evet hayal gibi bir deniz, şahane kumsallar, muhteşem su altı ve nefis bir hava… Dünya gezimiz sırasında (2022 bahar-yaz) Kosta Rica sahillerini, Hawai kumsallarını, Fiji Adası’nı, Sydney plajlarını, Filipinler su altını gezmiş, her birine ayrı hayran kalmıştık. Maldivler’den o kadar etkileceneceğimizi sanmıyordum, yanılmışım…

Gerçekte fotoğraftan daha güzel bir renk

Noel tatilinde çocuklarla nereye gitsek diye çok araştırdım. Bir ara Afrika’da safari ve Zanzibar mı olsun diye düşündüm. Sonra Norveç, Finlandinya, Lapland buz kıran gemilerine mi binsek dedim. Sonra bir senedir tam zamanlı iş yanında tam zamanlı annelik ile çok yorulduğumu fark ettim. Planlama yapacak vaktim yoktu, üstelik oradan oraya koşturacağım bir tatil istiyor muyum diye düşündüm. Yani tatilden sonra eve gelip çamaşır yıkamadan işe, okula başlamak ne kadar cazipti?

Sonra bir de, yine çalıştığım için koca yazı 2 hafta yaz tatiliyle, ki sadece 1 haftası deniz kıyısındaydı, kapatmıştım. Denize, sıcak havaya, kumsallara, sırt üstü şezlongta yatıp kemiklerimi ısıtıp kitap okuyup hiçbir şey yapmamaya ihtiyacım olduğunu farkettim. İzmirliyim ben alışkın değilim denizsizliğe! O yüzden bu üstteki planları daha çok enerjim olan bir zamana erteleyip, sıcak bölgelere baktım. Seyşeller mi, Maldivler mi, Bali mi derken… Maldivler konum ve hava durumu ile ağır bastı.  En güzel zamanıydı Kasım-Nisan ayları arası.

Kış ortasında yaz bavulu hazırlamak zor, ama gelince anladım ki bir haftadır burdayız; mayo, elbise, güneş gözlüğü, güneş kremi ve şnorkel hariç aslında hiçbir şeye ihtiyaç yok burada. Terlik getirdik, ama odada terlik vardı, öte yandan her yere yalınayak girmek/gitmek serbest (havaalanı hijyen açısından sakıncalı olabilir tabii)

Denizi muhteşem Maldivler’in. Atoll denilen, yüzük şeklindeki 1200 adet mercan adalarından oluşuyor. Kuzey ve güney olarak da ayrılıyor. İsviçre’den uzun uçuş ardından geleceğimiz için, daha fazla havaalanından uzaklaşmayacak şekilde bir ada seçtim. Ailafushi, Oblu Xperince. (Reklam değildir) Adaya 15-20 dakikada deniz motoruyla ulaşmak mümkün. Bizim Maldivler’e ilk gelişimiz olduğundan güzel mi değil mi, kalitesi, denizi nasıl diye karşılaştırmamız olmadı tabii… İner inmez otele, bayıldık suyun plajın rengine. Odalar da güzel ve modern olunca, oğlumun kırmızı çizgisi, her şey tamamdı.

Her gün şahane battı

Küçük çocuklu olsaydım, eminim çocuklar çok keyif alırdı. Benimkiler artık malum 10 ve 13 * ön ergen hatta ergen kapsamında girdiklerinden ve arkadaş bulmak artık o yaşlar için çok da zor olduğundan 3 gün sonra sıkıldık demeye başladılar. Sıkılmak = ekran ver demek bizde tabii. Arkadaşlarıyla online buluşup oyun oynamak istediler ve tabii ki bazı şartları yerine getirdiklerinde bunu sağladım. Şartlar; şnorkelle denizde yüzmek, havuzda iki kardeş oynamak ve birkaç saat kitap okumak… Gördüğünüz üzere çok da keyifli şartlarım vardı.

Kabul edeyim, bu yaşları oyalamak küçük çocukları oyalamaktan zor. Kum oynamaz, çocuk klübüne gitmez, arkadaş bulmaz, havuzda 10 dakika yüzer, denize girmez tuzlu su gözünü yakıyor diye veya altımızda köpek balığı yüzüyor diye, e kıyıda da oynamaz. Ama bardan kendi kendine gidip kokteyl alır, açık büfeden kendi yemeğini seçer ve masaya taşır, odada yalnız başına kalıp kitap okur, ya da havuzda yüzerlerken gözümü ayırabilirim, akşam gün batımında yürüyüşe çıkabilirim. Avantajlar ve dezavantajlar…

Benim koşu yolum

Maldivler’de akşam yemeğinden sonra aktivitelere katılmak yerine ‘beach house’ önündeki kumsala gidip yıldızları ve deniz kabukları içine saklanmış yengeçlerin gezinmesini izliyorduk. Her akşam sohbet edecek bir konu buluyorduk. Sonra da odaya dönüp ‘Big bang theory’ izliyorduk ben uyuklayana dek.

Evde ya da ofiste, günlük hayatta aktif ve çalışan anne-baba için inanılmaz dinlendirici bir tatil. Bol bol kitap okudum ve dizi izledim. Çünkü bunlar günlük hayatta yapamadıklarım. Her akşam koştum ya da yürüyüş yaptım. Bol bol yüzdüm, bir keresinde altımdan köpek balığı (reef shark) diğer bir defa vatoz (stingray) geçti. Her sabah kahvaltı sonrası havuzda zumba yaptım. Alkolsüz kokteyller içtim ve sağlıklı yemeye çalıştım. Eğer bunlar sizin için yeterliyse bir hafta Maldivler’de çok güzel tatil yapabilirsiniz.

Tabii otellerin sağladığı günlük turlar oluyor. Male şehir gezisi, gün batımı, yunus takibi, kaplumbağalarla ve köpek balıklarıyla yüzmek gibi… Biz balık tutma turuna katıldık. Oğlumun tutkulu hobisi ve çok güzel bir gün batımı eşliğinde balık tuttuk. Ertesi akşam oğlumun tuttuğu balığı bizim için pişirip hazırladılar. Şahaneydi… Hayatımda yediğim en güzel balıklardan, hatta en tazelerinden diyebilirim (Emperor fish)

Tatilin en gözde anlarından biri, Maldivler’in en büyük su altı restoranında yemek yememizdi. Şansımıza bizim otelin dibindeydi burası ve öğle yemeği için rezervasyon yaptırdık. Çocuklara söylemedim, sürpriz oldu. Yemekler şahaneydi, servis muhteşemdi ve elbette atmosfer büyüleyiciydi. Balık sürüleri, köpek balıkları, nemo (palyaço balıkları) deniz kaplumbağası etrafımızda yüzerken biz de ton balıklarını hüplettik.

Konu mankeni olarak seçtiğim çift
Konu mankeni olarak seçtiğim çift

Havaalanına yakındık; gidişimiz – otel çıkışı vs ile bir saati buldu; sabah 5’te uyandık; ama hava hemen aydınlandı ve elbette sıcaktı. Yoğun dönemden ötürü havaalanında çok sıra bekledik. Uçuşumuz Dubai aktarmalı olduğundan dönüş yolu gidişten çok daha uzun geldi. 28 derece sıcaktan 0 derece soğuğa bronzlaşmış ten, birçok güzel anı ve birkaç parça deniz kabuğu ile geldik.

 

Yazar

Yorum Yaz

Pin It
Bu sitedeki tüm içerikler Digital Millennium Copyright Act ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu'na istinaden koruma altındadır. Buradaki hiçbir içerik (Yazı, Fotoğraf, Video vb.) site KULLANIM ŞARTLARI'nda da belirtildiği üzere izinsiz olarak kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerde yayınlanamaz

© 2019 Tasarım Blogger Tasarım.