Geçen gün bir röportaj için fotoğraflara bakıyordum da eskiden ne çok gezermişiz dedim kendime. Şimdi gezmiyormuşum gibi geldi. Ya da daha az geziyoruz…

Alaz tek çocukken evde durduğumuz yoktu; okula gitmediğinden babanın iş seyahatine takılırdık, aklımıza esti mi yılda 4-5 kez Türkiye’ye kaçardık. Tabii o zamanlar Londra’daydık ve tek çocuklu günlerimizdi.

Kabul etmeliyim ki, Londra’dan dünyanın her yerine uçak bileti bulmak mümkün. Üstelik çok da ekonomik. Kabul edin ki İstanbul’dan da dünyanın her yerine uçak bileti bulmak mümkün, erken satın alındığında ise ekonomik.

2015 – Bodrum

3.5 sene önce Zürih’e taşındığımızda, Londra’daki gibi zırt pırt ülke dışına çıkamayacağımızı tahmin etmiştik;

1- İki çocuklu olacaktık
2- Zürih’ten direk uçuş, Londra’ya göre çok daha azdı
3- Zürih’te uçak biletleri daha pahalıydı

2017 – Edremit

Sonra Alaz kindergartena başladı; yaş 4. Bizim seyahatlerimiz de okulun tatil olduğu dönemler ile kısıtlandı. Yani normalden daha pahalı uçak biletleri, tünellerde trafik, uçaktan pahalı tren biletleri anlamına geldi bu.

Beliz bebekken Avrupa dışına çıkamadık; Zürih’in avantajı Avrupa ortasında olmaktı yani araba veya tren ile Avusturya, Fransa, Almanya, İtalya gezilirdi. Gezdik de.

Eşimin proje değiştirmesi ve daha yoğun çalışması da tesadüfen bu dönemde başladı. O sebeple ben çocuklar ile yalnız seyahat etmek durumunda kaldım epey. Lizbon’dan yalnız döndüm örneğin.

2017 – Kyoto

Beliz, Alaz’dan daha hareketli bir bebekti ve daha hareketli bir çocuk da. 1-2 yaş civarında uçakla seyahat etmemiz – diğeri de 5 – beni zorladı. Özellikle yalnız seyahat ederken. Yine de 2.5 olduğunda cesaretle Japonya’ya gittik. Harika geçti. Ya da ben çok kötüye kendimi hazırladığımdan iyi geçti gibi geldi.

Şu an öyle yaştalar ki – 3+ ve 6+ – seyahatlerde bir tema olmadı mı sıkılabiliyorlar. Şehir gezileri ikisiyle daha zor.

2016 – İsviçre

Kayak tatillerinde birisi tüm gün kayak kursuna gidebiliyor; havuz varsa yüzüyorlar, doğada ise yürüyüş-koşturma hareketli geçiyor. Yazın plajda, denizde gıkları çıkmıyor. Fakat şehri gezmenin birkaç kule, enteresan yapı ve park dışında onlar için bir manası yok. Tokyo Tower ve Eyfel Kulesi akıllarında; özellikle büyüğün. Fakat diğer yapılar, hoş bir kafe, farklı yemekler sunan bir restoran onlar için sıkıcı bir yer bu yaşta ve cep telefonlarını ellerine teslim etmemiz gerekiyor.

Artı parantez açayım buraya; hani bazı aileler daha büyük çocukları ile bir kafede otururken çocuklar kitaplarını çıkarıp sessizce okuyorlar ya bayılıyorum işte onlara. O zamanlar gelecek mi merak içerisindeyim. 

2017 – Paris treni

Tabii bir de fiyatlar artıyor. Ek yataklı odalar, 2 yaşını geçince 4 bilet parası, yemekleri, atıştırmalıkları, farklı görüp almak istediği oyuncakları, 6 yaşını geçince toplu taşıma bilet ücreti, parklara/müzelere giriş ücretleri derken seyahatin masrafları da gözle görülür şekilde artıyor. Hani bazen ‘Bakıcı tutup evde bıraksak bize daha ucuza gelirdi’ dediğimiz oluyor. Özellikle gittiğimiz yeri beğenmeyip arıza çıkardıklarında 🙂

İki çocuğu olanlar ‘Tek çocuk hiç çocuk’ diye takılırlar ya, iki küçük çocukla seyahatte de bazen bunu söylüyorum. Özellikle ikisinin de ilgi istediği anlarda birisinin beklemesi gerekiyor. Öte yandan açık alanda oyun kurup bizi unuttukları zamanlar da oluyor. Bazen birbirlerini oyalıyorlar; bazen birbirlerine sataşıyorlar. Ne yazık bunu önceden görüp tedbir almak çok zor. Özellikle 3-7 yaşlarda, özellikle büyük olan erkekse dur-durak bilmiyor. Küçük de onu takip ve taklit ediyor her şekilde. Doğal tabii yapı gereği; ama kabul etmeliyim yorucu da. Ya da ben yaşladım 🙂

2016 – İsviçre

 Şöyle bir yaşanmış örnek var elimde; büyük su parkındaki kaydıraktan kaymak istiyor. Çünkü çok eğlenceli ve yapabiliyor. Küçük de istiyor; ama yaşı tutmuyor ya da korkuyor yapmak istemiyor. Birinin küçük havuzda takılması gerekirken diğeri su parkını istiyor; ama su parkında tek başına bırakılacak kadar da büyük değil. Bu anlarda kriz çıkmaması için iki farklı yerdeki iki farklı havuza git-gel yapmak gerekiyor. Ya da iki kişi olmak. Tatilde dönüşümlü olarak tek çocukla ilgilenirken, iki çocuk oldu mu iki ebeveyn de yoruluyor. Bazen bu yorulmalar da birbirimize patlıyor: Bakınız Seyahat Kavgaları.

O zaman ikinciye hamile kalmadan / hamileyseniz de henüz ikinci doğmadan bol bol seyahat edin. Uzman olun ki ikinci geldiğinde seyahatlere devam edebilesiniz. Yoksa gerçekten bu ara yaşlarda akıl karı değil… 🙂

2015 – Zürih
Yazar

1 Yorum Var

Yorum Yaz

Pin It
Bu sitedeki tüm içerikler Digital Millennium Copyright Act ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu'na istinaden koruma altındadır. Buradaki hiçbir içerik (Yazı, Fotoğraf, Video vb.) site KULLANIM ŞARTLARI'nda da belirtildiği üzere izinsiz olarak kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerde yayınlanamaz

© 2019 Tasarım Blogger Tasarım.