Dün parka gittik. Alaz, Londra’da kullanılmış eşyalar satan bir charity shop-tan aldığım eski kamyonu ile kumda oynuyordu. Yanına bir çocuk geldi, hemen hemen aynı yaşlarda. Doğrudan Alaz’ın kamyona uzandı eli. Alaz da ‘Nien! (Hayır!)’ dedi doğal olarak. Çocuk birkaç kez daha denedi almayı. Sonra kendi elindeki oyuncaklarını Alaz’a nispet yaparak gösterdi. Bir yandan da bana bakıyordu.


Kucağımda Beliz ile oturmuş olanları izliyordum. Benden de ‘oyuncağı paylaş’ komutu gelmeyince Alaz’ın arkasına dolandı ve elindeki kum dolu küreği Alaz’ın kafasına boşaltmak için havaya kaldırdı. O sırada annelik içgüdüsüyle ‘HAYIR! Alaz çekil, dikkat et!’ diye bağırdım; ama nafile! Alaz ne olduğunu anlamadan bir kürek kum kafasındaydı.


Alaz oldukça soğukkanlıydı bu zalimin karşısında. Yanıma geldi, kafasını temizledim. Sonra da ‘Olsun, her yerde yaramaz çocuklar olabilir. Sen ‘nein’ derken, daha güçlü bağırmalısın’ dedim.


Alaz kendi başına oyuna devam etti. Az ilerde o Alaz’ın başına kum döken yaramazı izliyordum ben de. Yanına 2 çocuk geldi, sanıyorum onlardan biri az daha büyüktü. Alaz’ın başına kum döken çocuğun kafasına onlar kum attı bu kez. Eden bulur dedim içimden. O da kendinden güçsüze yapıyordu aynısını. Olayı Alaz da ben de görmüştük. Annesi gelip, diğer iki çocuğa birşeyler söyledi, oğlunun kafasını, ceketini temizledi ve oğlunu kenara götürdü. Gayri ihtiyarı Alaz’a ‘Gördün mü bak, onun da başına kum attılar’ dedim.


Aradan dakika geçmeden o iki çocuk Alaz’ın kamyona bakıyordu. Alaz bu kez gür sesle ‘NEIN!’ diye bağırdı. Çocuklar hiç oralı bile değildi ve gülerek bir kova dolusu kumu oğlumun üzerine boşalttılar. Alaz bu kez gücenmiş olmalı ki ağlamaya başladı yüksek sesle. Ben de yerimden fırladım kucağımda Beliz ile yanına eğilip boynuna, yüzüne, ceketine, saçlarına giren kumları temizlemeye başladım. Az ilerde durup bize bakan 2 çocuğa da ‘Anneniz nerde sizin?’ diye çıkıştım, tabii İngilizce. Ne yazık ki cevap alamadım. Zaten çocuklar Almanca konuşuyordu, birşey deseler de anlamam ya!


Alaz oyunu bırakıp yanıma geldi. ‘Gel sana fıstık vereyim’ diyerek konuyu dağıtmak istedim. Bir kenara oturduk, elindeki kamyonu sıkı sıkı tutuyordu. ‘Koy yere birşey olmaz, almak isterlerse ben buradayım, yanındayım’ dedim. Sonra anlattım ‘Ben çocukken de yaramazlar vardı, ben de üzülüp ağlıyordum. Hatta büyük yaramazlar bile var hatırlıyor musun telefonumu almışlardı geçenlerde’ dedim. Fıstık yediğimizi gören o iki yaramaz yanımıza gelip kamyonu almaya kalktı. Alaz ‘Nein’ dedi yine. Bu kez elimdeki fıstığa bakıyordu ufak olan. Ben de ikram ettim. Alıp yedi. Gitti, geldi, gitti, geldi ona da fıstık verdik her gelişinde. Alaz gülmeye başlamıştı. Fıstık paketini Alaz’a bırakıp ayağa kalktım bebek arabasında yatan Beliz’e bakmak için. Çocuk yine geldi. Alaz’a elini uzattı. Alaz 1 adet fıstık verdi. Çocuk hala elini uzatıyordu. Alaz 1 tane daha verdi. Çocuk elini fıstık paketine daldırıp bir avuç aldı, bir kısmını da yere döktü ve gitti. Alaz’a dönüp ‘Ona fıstık vermek istemiyorsan vermek zorunda değilsin’ dedim. Çocuk yanında birkaç arkadaşı ile geri gelince Alaz yanıma gelip ‘Ben yemeceğim artık anne’ dedi ve paketi bana verdi. Ben de ‘Haydi gel, öbür oyuncaklara bakalım’ diyerek onu oradan uzaklaştırdım.


Doğru mu yaptım yanlış mı? Karışmak mı gerek karışmamak mı? Çocuğum gözümün önünde ezilirken sessiz kalabilecek yüreğe de sahip değilim sanki. Eminim zamanında ben de çok uğradım fiziksel ve söz ile saldırıya, unuttum bile; ama insan kendi çocuğuna kıyamıyor işte…

Siz ne yapardınız?

Yazar

4 Yorum Var

  1. Soğukkanlılığınıza hayran kaldım. Ama eminim ben aynısını yapamazdım. Hatta ben, o ilk çocuk daha kum dolu küreği havaya kaldırdığında uçarak oğlumun yanına gider (tabi bu arada bağırırdım yapma diye) onu ordan alır, kum atmaya çalışan çocuğada bağırırdım. Yaptığım yanlış biliyorum ama ben aslam müdahale etmeden duramıyorum:( Bu açıdan sizi tebrik ediyorum…

  2. Bu konuyla ilgili ben de cok kararsiz kalirim.sonra dusunuyorum da zorlukla nasil bas etmesi gerektigini ona sozel ve davranissal olarak ogretmek gerek.dogru olani yapmissiniz bence.cunku cok zorlasaniz sonu kavgayla bitecek.mucadele edemedigi yeri terk etmesi en mantiklisi.cunku bazi insanlar gercekten acimasiz.siz ne yaparsaniz yapin

Yorum Yaz

Pin It
Bu sitedeki tüm içerikler Digital Millennium Copyright Act ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu'na istinaden koruma altındadır. Buradaki hiçbir içerik (Yazı, Fotoğraf, Video vb.) site KULLANIM ŞARTLARI'nda da belirtildiği üzere izinsiz olarak kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerde yayınlanamaz

© 2019 Tasarım Blogger Tasarım.