Bölüm 1

Hyde Park – Londoner
Londra’da doğan ve 4 yaşına dek kibarlıktan kırılan oğlum… Annem, ‘Siz Alaz’ı Londra beyefendisi gibi yetiştiriyorsunuz’ derdi. Neden biliyor musunuz? Oğlum, Türkiye’ye geldiğimizde hep başka çocukların kurbanı olurdu da ondan… Devamı: https://www.gezginanne.com/2014/08/londoner-oglum-heidi-kzm.htmlBölüm 2

Zürih – Heidi
Zürih’te doğan, abisi tarafından yetiştirilen ve ikinci çocuk kızım… Peşinde gerçek anlamda koştururken; biri mi çarpacak, merdivenden mi düşecek, köpeği mi sıkıştıracak, elini asansöre mi sokacak diye düşünüyorum. Devamı: https://www.gezginanne.com/2016/07/londoner-oglum-heidi-kzm-bolum-2.html
Bölüm 3
Her zaman güvenli sular arar.
Bölüm 1 ve 2 ardından yıllar geçti. Alaz (7) hala Londra beyefendisi mi? Hayır… İngiltere’deki arkadaşlarımızın yetiştirdiği çocuklarla kıyaslarsak; daha kaba çıkar kesinlikle. Türkiyedekiler’e göre ise daha kibar… Londra aksanı BBC İngilizcesi yerine, gırtlaktan çıkan Almanca kelimelerle birlikte olsa da, İngilizcesi Peppa Pig sayesinde, hala iyi.
Ağaçlara tırmanıyor, 25 dakika yürüme (ve yokuş) mesafesindeki okuluna kendisi otobüsle ya da scooter ile gidebiliyor. Başka bir ülkede olsaydık bunları yapmasına kesinlikle müsade etmezdim sanıyorum. Beliz ile birlikte, sadece ikisi, kapının önündeki parka oynamaya gidiyorlar örneğin. Benim çocukluğumdaki gibi ‘sokakta’ bir çocukluk geçirdikleri için memnunum.
Kendine güveni oldukça yüksek; ama aynı zamanda utangaç olabiliyor. Öğretmenlerine ve arkadaşlarına (diğer çocukların evlerine gittiğinde) saygılı olduğunu duyduk; bizim evde her zaman olmasa da bunlar bizi sevindiriyor. Dün doğum günü partisi yaptık ve bir arkadaşı (hatta en sevdiği ilk 3’te) maddi durumları iyi olmadığı için hediye getiremedi. Alaz ‘Sorun değil’ dedi örneğin. Diğer 6 çocuk da ‘Niye?’ demediler. Bu olgunluğu okulda mı öğretiyorlar nedir?
Futbol, basketbol gibi tipik erkek oyunları yerine yüzmeyi, legoyu ve resim yapmayı tercih ediyor. En sevdiği mekan havuzlu otel… ‘Gene mi Türkiye’ye gidiyoruz? Her tatil Türkiye’ye gitmek zorunda mıyız?’ çıkışlarına seyahat konusunda ikna gerekiyor. Çünkü Mısır’a veya Amerika’ya gitmek en büyük isteği bu ara.
Öte yandan dağlar kızı Reyhan, prensesliğe geçiş yaptı 3 yaşından beri. Günde kaç elbise değiştiriyor, sayamıyorum. Büyüdükçe, biraz kibarlaştı o da: ‘Lütfen, teşekkür ederim ya da afiyet olsun (eline sağlık diyeceğine)’ en favorileri. Dağlara tırmanabiliyor: Hafta sonu dağda da tüm gün kucak istemeden, yorulmadan keyifle bize eşlik ediyor. Tamam kabul edeyim, bazen keyifle değil mızmızlıkla da ilerliyor. Yine de Malta’da bizimle günde 10 kilometre yol yürüyebildi örneğin.
Gözünde yaş, her an bekliyor gibi. Özellikle ben ya da babası kızdık mı? Off.. Nasıl bir gurur varsa, yaşlar gözünden fışkırıyor. Yere düşse, dizi kanasa, kolu acısa bu kadar ağlamıyor. Canı Alaz kadar ‘tatlı’ değil. Abisi ne yaparsa o da onu yapmak istiyor; tırmanıyor, yüzüyor, piyano da çalarım diyor. Bale yapıyor ve orman okulunda ateş yakıyor son birkaç aydır ve ikisini de çok seviyor. Dans etmeye ve şarkı söylemeye bayılıyor; tipik kız!
Resimleri ise şahane! Ben öyle çizemem… Günde en az bir saatini resim yapmaya harcıyor.
Evde eğer ki sesi çıkmıyorsa kesin bir şeye zarar veriyor. Ya makasla kıyafet kesiyor, ya yerleri-duvarı boyuyor ya da Alaz’ın ödevini veya legosunu karıştırıyor. Yüzde 100… Eğitemedik bir türlü.
Seyahat etmek konusunda ise, hala git gel yaşıyor. Hem kuzenini görmek için uçağa binmek Türkiye’ye gitmek istiyor, hem de evi özlüyor. Yatağını, kendi düzenini ve tokalarını, elbiselerini, yalnız kalıp birşeyler yapma özgürlüğünü arıyor. Günlük gezilerde bile ‘Eve gidelim artık’ dediği oluyor.
İtiraf etmem gerekirse, Alaz’a 3.5 yaşına dek gösterdiğim ilgiyi Beliz’e veremediğimden, seyahatler sırasında ilgi evdekine göre bazen daha az olduğundan özlemlerini doğal buluyorum. Alaz’a seyahatte attığımız her adımı açıklardık, Beliz çoğu zaman rüzgarla savruluyorum hissine kapılıyor eminim… Yine de evdeki haritada ‘Süd Afrika burası’ diye göstermesi beni mutlu ediyor.
Önümüzde ikisiyle tek başıma yapacağım bir seyahat var. Artık daha rahatım; pencere kenarı kavgasına ve ortada oturmaya alıştım…
Canlarım… 3>
Yazar

4 Yorum Var

  1. Ikisi de sahane cocuklar Masallah! Itiraf edeyim kizimla oglunu (mizmizlik disinda) aristokrat yapilari nedeniyle, oglumu da kizinla tipatip ayni sekilde tarif ettigin icin cok benzetiyor ve hayatimin 3 sene sonraki hali gibi izliyorum ❤️ ama gorduklerim cok hosuma gidiyor, insallah ben de boyle kendine guvenli kibar ve de gezgin cocuklar yetistiririm 🙂

    • Sen de çok iyi yetiştiriyorsun zaten… Evet seni okuyunca ben de çaprazlama olarak benzetiyorum; ama benim oğlan da kaba kuvvete başladı ilkokul sonrası kardeşine. Yine de diğer çocuklara pek kibar 😀

  2. Bu arada ya bir Munih'e gelsenize, yaz aylarimiz cok guzel.. Cocuk dostu ve bircok aktivite var, eminim seversiniz! Biz de gezdiririz sizi :)))

    • Çok istiyorum gelmeyi. Kaç kez plan yaptım; ama bir türlü olmadı. Yakın ya ondan heralde?! Tanışmayı da isterim. Umarım yakında olur. Biz de sizi Zürih'e bekleriz.

Yorum Yaz

Pin It
Bu sitedeki tüm içerikler Digital Millennium Copyright Act ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu'na istinaden koruma altındadır. Buradaki hiçbir içerik (Yazı, Fotoğraf, Video vb.) site KULLANIM ŞARTLARI'nda da belirtildiği üzere izinsiz olarak kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerde yayınlanamaz

© 2019 Tasarım Blogger Tasarım.