Her blogun olmazsa olmaz yazısı, yeni yıl hedefleri…

Kilo vereceğim, spora başlayacağım, kendime her ay x saat vakit ayıracağım, her ay şu kadar kitap okuyacağım, çocuklarıma bağırmayacağım, bakıcı bulup her ay bir kez kocamla dışarıya çıkacağım diye başlayan liste…

Tabii seyahat blogu için buna her ay yeni bir yere gideceğim de eklenebilir; #12Ayda12Gezi furyasını 2016’da başlatmam gibi. Ne güzel ki ilk paragraftaki hedefleri tutturamasam da 2017’de #12Ayda12Gezi yapmışız, hatta fazlasıyla… Darısı 2018 başına…

İlk paragrafa ilave seyahat adına neler yapabiliriz?

2016’daki yazımdan alıntı yaparsam:

Bir yılda 365 gün, 52 hafta var. Yani çok zaman. Yani seyahati de hayatımıza ekleyebileceğimiz uzun bir süre. 

Hiç bir şey yapamadığım, daha doğrusu ev çevresinde yaptığım şeylerin beni tatmin etmediği hafta sonları olur: Zaman parmaklarım arasında su gibi geçer gider ve tüm hafta sonu boş boş geçti diye hayıflanırım bazen. Ya siz?


Her ay bir gezi kulağa hoş geldiği kadar sanki başarması kolay bir iş gibi geliyor, değil mi? Her ay dört gözle bekleyeceğimiz ve işimizden, gücümüzden, çocuklarımızdan, sosyal hayatımızdan bizi alıkoymayacak gezi planları yapmak hem çok eğlenceli hem de bunları gerçekleştirmek büyük bir başarı.  

Aslında söylenildiği kadar kolay değilmiş itiraf etmeliyim. Maddi açıdan özellikle. Bu sebeple her ay yeni geziler yapmayı başaran; ama kendi hayatına da devam eden tecrübeli gezginlerin verdikleri tüyoları okudum ve paylaşmak isterim: 

Seyahate öncelik ver…
2016’da daha çok gezmek istiyorsak, gezmeyi baş köşeye oturtmalıyız evvela ve bahaneler uydurmayı bırakmalıyız. Dışarıda bir akşam yemeği fiyatına, uçak biletleri satın alır olduk. ‘Param denkleşmiyor’ demeyin, oturup evde pişirin. Pişman olmazsınız. Söz. ‘Vaktim yok’ da bahane olamaz. Madem seyahat etmek istiyoruz; o zaman vakit yaratacağız. 



Planlamaya hemen başla…
Kalemle yazıp çizebileceğiniz, eski tip bir takvime resmi ve dini bayramları, okul tatillerini, önemli doğum günleri ve yıl dönümlerini işaretleyin. Henüz kimse plan yapmadan bizim planımız olsun. Bu takvime göre de hangi hafta sonu nerede olmak istediğimizi belirleyelim. 



Kimlerle gezmek istiyoruz?
Kocamız veya en yakın arkadaşımız bile olsa bir kişiye bağlı kalmamakta fayda var. Bu 12 geziyi, kocamız, ailemiz, arkadaşlarımız, kendi başımıza olacak şekilde farklı gruplarla planlamak daha uygun olabilir.
Bir arkadaş grubuyla oturup ortak ve uygun günü bulmak zor. Herkesin mutlaka bir işi çıkar. En güzeli, ‘Kim Nisan’da 2 günlüğüne Abant’a gelmek ister? Otel 100 TL, yol 55 TL. Haydi rezervasyon yapalım!’ demek… Organize edebilme yeteneği bu işin olmazsa olmazı! 



Uçak biletlerini hemen al!
Ne kadar erken uçak bileti alırsak, o kadar ucuza uçarız. Yılın ilk ayını, yıl içinde yapılacak geziler için uçak bileti almakla geçirmek çok doğru olur. Soğuk ve karanlık kış günleri, gelecek aylardaki gezilerin uçak biletleri ile şenlenir.
Bunun için öncelikle birikmiş paramız veya kredi kartımız olmalı elbet. ‘Yılbaşı ikramiyesi hiç bu kadar mutlu etmemişti Ekim ayında, değil mi?’ diye söyleceğiz ardından… Kredi kartını mil toplayan bir bankadan almak, bazı uçuşları indirimli veya ücretsiz uçmamıza olanak verir.
Üstelik eğer uçak biletini satın alırsak, iptal etme şansımız hemen hemen yok gibi. Yani o gezi öyle de böyle de yapılacak, o zaman bir şekilde yaratılacak. Patrondan o izin kopacak! 



Ucuza bilet bul!
Ben genelde öncelikle Skyscanner’a bakarım uçak biletleri için. Özellikle de yolculuk yeri ve zamanı esnekse çok uygun fiyata uçuşlar bulmak mümkün.
Kısa tatiller için bagajsız opsiyonla uçmak da seyahatleri ucuza getirir. Çocukla pek mümkün gibi görünmese de, az eşya her zaman iyidir. Bunu deneyeceğim bu sene. 



İşinden izin al/ bakıcı bul / kocanı ayarla!
İş, gezmemek için bahane olmasın. Çocuklar da! Çocukları bırakacak yer yoksa onları da yanınıza alın, benim gibi. Okul tatillerini ve eğer geliyorsa kocanızın ajandasını da düzenleyin. Herkes çok önceden bilsin. 



Kalacak yeri seçerken…
Güzel bir otelde ve mevkide kalıp bütçeyi saçmak veya sadece yatmak için kullanacağız, temiz olsun gerisi önemli değil diyerek bilinmedik yerde kalıp bütçe yapmak. Bu kısım size kalmış. Üstelik otel seçerken, 6 ay önce veya 6 hafta önce rezervasyon yapmanın pek farkı yok sanki, yer bulma derdi olan nadide bir otel değilse. 



Uzaklar kadar yakınlar da güzel ve değerli…
Her ay uçağa atlayıp bir yere gitmek çocuklu gezgin olunca pek gerçekçi durmuyor. Bazı aylar, diğer aylar için bütçeden kısmak gerekebiliyor. Ya da okul tatil olmuyor. O zaman eve yakın opsiyonları değerlendirmeliyiz.
Evimizden 1-2 saat uzaklıkta öyle çok yer vardır ki henüz görmediğimiz! Misal İzmir’de yaşıyoruz; Urla, Çeşme, Alaçatı, Gümüldür, Dikili, Ayvalık, Foça, Manisa, Ödemiş, Selçuk, Didim, Şirince, Kuşadası, Bergama… Müthiş değil mi? Üstelik bir geceyi bir saat uzakta geçirmek bile bazen milyonlarca kilometre uzaktayız hissi uyandırabiliyor.



Gelelim 2018 seyahat planlarıma…

  • Şimdiden Şubat ayına Türkiye biletimiz hazır. Hatta, İstanbul, Ankara ve Kütahya biletleri desem daha doğru…
  • Geçen seneki Japonya seyahatimiz gibi uzaklara ve farklı bir yere yolculuk yapmak isterim; ama henüz bir planım yok bu konuda. Biraz eşimin işine, biraz bütçemize bağlı…
  • Zürih’i daha çok gezmek istiyorum bu sene. Ayak basmadığım sokağı, bulunmadığım parkları, plajları kalmasın! Tabii İsviçre’yi de. Dağları öyle güzel ki burnumuzun dibinde harikalar var…
  • Bir de olursa, 2 sene önce planlamaya başladığım Avrupa’nın doğusunu kapsayan bir araba yolculuğu yapmak istiyorum. Bakalım…

Ne dersiniz? Bu sene bana kimler katılacak?

Biraz daha gaza ihtiyacım var diyorsanız buraya da bir bakın.

Yazar

1 Yorum Var

Yorum Yaz

Pin It
Bu sitedeki tüm içerikler Digital Millennium Copyright Act ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu'na istinaden koruma altındadır. Buradaki hiçbir içerik (Yazı, Fotoğraf, Video vb.) site KULLANIM ŞARTLARI'nda da belirtildiği üzere izinsiz olarak kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerde yayınlanamaz

© 2019 Tasarım Blogger Tasarım.