Seyahat için Hazırladığım İlaçlar

İnsan hasta olmadan sağlığın değerini anlamıyor. İşte öyle haftalardan birindeyim. Yakında çıkacağımız kış seyahati için çocukların ilaçlarını kontrol ederken, tarihi geçmiş veya azalmış olanları ayıklarken seyahat ilaçlarını önceden bloga yazmadığımı farkettim.

Ben gerekli ilaçların uçağa, el bagajına alınması taraftarıyım. Özellikle de 2 saati aşan yolculuklarda. Burun tıkanıklığı, kulakları da etkilediğinden uçuşta oldukça problemli bir durum. Aynı şekilde aniden yükselen ateşin seyahatteki en uygun çözümü, ağrı kesici – ateş düşürücü bir şurup ile geçici rahatlama sağlamak olur. Seyahatte hastalanmayı biz yetişkinler bile kaldıramıyorken, küçücük çocuklar ne yapsın, değil mi?

Otobüs, araba ve tren yolculuklarında hatta Türkiye içindeki uçuşlarda 100 ml sıvı kısıtlaması problem olmuyor; ama yurt dışı uçuşlarında bu miktarı göz önüne almanızı öneririm. Özellikle Amerika uçuşlarında, ekstra dikkat! Evde ilaçları şeffaf bir poşette hazırlarsanız havaalanında telaş olmaz. Ben genelde İkea’nın zipli poşetlerini kullanıyorum bu durumlarda. Aksa bile sorun olmuyor.

Çocuklar için yanımda taşıdığım olmazsa olmaz ilaçlar;

1. Calpol veya İbuprofen ateş düşürücü/ağrı kesici şurup – bunların tek kullanımlık versiyonları satılıyordu İngiltere’deyken ne güzel…
2. Burun damlası, solüsyon ve/veya spray.
3. Pişik önleyici krem, sudocrem.
4. Termometre, el çantasına almasanız da bavulunuzda bulunsun. Bakınız unutunca başıma neler gelmişti?
5. Olbas, mentollü burun açıcı. Alaz’ın bebekliğinden beri mendile, birkaç damla döküp yatağın kenarına gizliyorum. Ferahlatıyor beni bile. Yanımdan ayırmıyorum bu sebeple.
6. Vicks, çocuklara uygun olanı. Alaz’ın öksürükleri meşhurdur. Bu sebeple yatarken ayaklarının altına sürüyorum. Yüzüne veya vücuduna sürmüyorum. (Güncelleme: Vicks’in 2 yaş altındaki çocuklarda ölüm sebebi olduğu söyleniyor, lütfen kullanırken dikkatli olun, doktora danışın.)
7. Arnica, hepsi içinde favorim. Bir yerini çarptığı an bu kremi sürüyorum. Morarmıyor, ağrısını dindiriyor. Bitkisel olduğu için ve Beliz günde 3-5 kez kafasını bir yerlere çarptığı için sürekli kullanıyorum.

Bunlar benim yanımda taşıdıklarım. Hamileyken veya Alaz’ı araç tutuyorken, zencefilli şekerler de taşırdım. Böyle bir poşeti evde hazırladıktan sonra, havaalanı güvenlik kontrolünden geçerken çantanızdan çıkarmayı unutmayın.


Bebekle uçak yolculukları için şu yazıma da bakabilirsiniz.


İyi yolculuklar…


Not: Bunlar doktor tavsiyesi değil, benim kişisel görüşümdür.

GÜNCELLEME NOTU:


Yazıma ve fotoğrafa ‘Aman Calpol kullanma!’ diye çok fazla yorum geldi. Ben sağlıkçı değilim. Doktorun verdiği ilacı öyle çok sorgulamam. Aynı zamanda ilaç kullanma taraftarı da değilim, sanıyorum İngiltere’ye gittiğimden beri son 10 senedir, ağrı kesici haricinde hiç ilaç kullanmadım. Antibiyotik eve sokmam. Çocuklara da gerekli olmadıkça ilaç vermiyorum. 
İngiltere’deki doktorlar, ilk sene bebeklere Calpol şurup önerir, daha sonra veya ağır şartlarda Ibuprofen verirler paracetamol ile dönüşümlü kullanılsın diye. İsviçre’de doğum sonrası hastaneden çıkarken bebeğe acil durumda vermemiz gerekirse diye Dafalgan fitil verdiler. Ben Alaz’a hiç fitil kullanmadım; çünkü İngiltere’de önerilmez. Beliz birkaç kez ateşlendi. Hem klinikteki doktoru, hem de hastanedeki acil doktorları yine Dafalgan verdiler. Dafalgan da bir paracetamol. Ben hangisi iyi, hangisi kötü bilmiyorum. Ülkelere göre tecrübem bu kadar, bu sebeple açıklama yapmak istedim. Ağrı kesici/ateş düşürücü olarak doktorunuz ne veriyorsa, aklınıza hangisi yatıyorsa onu kullanın. Teşekkürler…